Gelir Vergisi Dilimlerinin Adil Şekilde Artırılması Gereklidir

Kamu çalışanları olarak, Anayasamızın 73. maddesi gereğince vergi mükellefiyiz ve her yıl gelir vergisi tarifelerine göre belirlenen oranlarda vergimizi ödemekteyiz. Ancak, gelir vergisi dilimlerinin belirlenmesinde kullanılan yöntemlerin enflasyon karşısında yetersiz kaldığına, bu nedenle maaşlarımızdan alınan verginin her geçen yıl daha erken yüksek oranlı dilimlere ulaştığına dikkat çekmek istiyoruz.

Geçmiş yıllarda kamu çalışanlarının %20’lik gelir vergisi dilimine 7. ayda girdiği bir sistem varken, bugün bu dilime 3. ayda girilmesi söz konusudur. Örneğin:
• 2000 yılında, gelir vergisi tarifesinin ilk dilimi bir aylık brüt asgari ücretin yaklaşık 21 katı iken,
• 2024 yılında bu oran yalnızca 5,5 kata kadar düşmüştür.

Bu düşüş, yeniden değerleme oranlarının geçmiş yıllarda tam anlamıyla uygulanmaması ve gelir dilimlerinin enflasyon karşısında erimesi nedeniyle gerçekleşmiştir.

2024 yılı için %15’lik ilk dilim sınırı 110.000 TL olarak belirlenmiştir ve yeniden değerleme oranıyla bu tutarın 158.000 TL’ye yükseltilmesi planlanmaktadır. Ancak, 2000 yılından bu yana yeniden değerleme oranları tam olarak uygulanmış olsaydı, 2024 yılı için ilk dilim sınırı 415.340 TL olmalıydı. Bu durum, maaşlarımızdan kesilen verginin giderek artmasına ve çalışanların alım gücünün ciddi şekilde azalmasına neden olmaktadır.

213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na göre yeniden değerleme oranı ile belirlenen gelir vergisi dilimleri daha adil bir şekilde hesaplanmalı ve geçmiş yıllardaki eksik uygulamalar giderilmelidir. Ayrıca, Cumhurbaşkanımızın mevcut yetkilerini kullanarak, gelir vergisi dilimlerine %50 oranında ek bir artış yapılmasını ve çalışanların vergi yükünün hafifletilmesini talep ediyoruz.

Bu düzenleme, kamu çalışanlarının hak kayıplarını önleyecek, gelir adaletini sağlayacak ve alım gücünün korunmasına katkı sunacaktır.

Hüseyin KAHRAMAN