Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı İşçilerinin Yaşadığı Ücret Eşitsizliği

696 Sayılı KHK Sonrası Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı İşçilerinin Yaşadığı Ücret Eşitsizliği ve Beklentileri

696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kamu kurumlarında çalışan taşeron işçilerinin kadroya geçirilmesi, birçok işçi için umut ışığı olmuştu. Ancak özellikle Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı (ASHB) 17 nolu iş kolunda çalışan işçiler, bu geçişin ardından bekledikleri ücret adaletine kavuşamadılar. Kadro öncesinde, benzer işleri yapan diğer kamu işçilerine göre daha iyi durumda olan ASHB personeli, kadro sonrası yaşanan ücret eşitsizlikleri nedeniyle mağduriyet yaşamaya devam ediyor.

Kadro Öncesi ve Sonrası Ücret Farklılıkları: Derinleşen Uçurum

Özellikle engelli, yaşlı ve çocuk bakım gibi hayati hizmetleri yürüten ASHB personeli, kadro öncesinde asgari ücretin %55 ila %65 üzerinde maaş almaktaydı. Bu durum, yaptıkları işin zorluğu, sorumluluğu ve hassasiyeti göz önüne alındığında haklı bir karşılık olarak görülüyordu. Ancak 2018 yılında gerçekleşen kadro geçişi sonrasında bu tablo değişti.

Bugün, 2025 yılına gelindiğinde, Sağlık Bakanlığı’nda aynı tarihlerde kadroya geçen temizlik personeli ile ASHB’de çocuk bakım personeli arasında yaklaşık 8.000 TL’lik bir maaş farkı oluşmuş durumda.

Hatta Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı 17 nolu iş kolundaki bir temizlik personeli veya teknisyen, 2018 yılı öncesi asgari ücretin yüzde 20-30 fazlası gibi ücretler ile çalışırken, Sağlık Bakanlığı işçileri o dönem asgari ücretli idi. Ancak kadroya geçtikten sonra, sağlık bakanlığı işçileri zam dönemleri sebebiyle, ASHB işçilerine aynı ünvanda olduğu halde fark attı. (NOT: İki bakanlıkta da aynı işkolundalar ve aynı sendika yetkili…)

İşin en ilginci ise Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı 30.10.2020 tarihi itibariyle 2 ayrı işkoluna bölündü. Bunun neticesinde 10 nolu ve 17 nolu işkoluna bölünen Aile Sosyal işçileri aynı katta farklı iş kolunda aynı ünvanda işçiler iken 2025 yılı itibariyle aralarında 8.000 ₺ kadar maaş farkı var.

Düşünün ki siz Çocuk Evleri Müdürlüğü temizlik personelisiniz veya teknisyenisiniz, ancak arkadaşınız sizinle aynı bina da hatta aynı katta il müdürlüğü veya SHM temizlik personeli ve size maaşında 8.000 tl fark atmış durumda…

Bu durum, ASHB personelinin başta motivasyon ve kurumsal aidiyetini düşürmekle kalmamış, alım gücünü de ciddi şekilde düşürmüş, ekonomik olarak zor bir duruma sokmuştur. Yedi yıldır süregelen bu eşitsizlik, ASHB çalışanlarının motivasyonunu olumsuz etkileyen bu durumlar iş verimliliğini düşürmektedir.

ASHB İşçisinin KÇP’den Öncelikli Beklentisi: Ücret Adaleti

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı 17 nolu iş kolunda çalışan işçilerin en önemli beklentisi, bu adaletsiz ücret politikasının giderilmesidir. Yedi yıldır maddi durumları kötüleşen, enflasyon karşısında maaşları eriyen bu işçiler, öncelikle diğer kamu işçilerinin taban yevmiyesine, eşit bir ücret seviyesine ulaşmayı talep ediyorlar. Ardından yapılacak maaş zamları ve refah payı ile ekonomik olarak rahat bir nefes almak istemektedirler.

Bununla birlikte, ASHB personeli, fazla mesai ücretleri gibi temel kanuni haklarını mahkeme süreçleriyle uğraşmadan alabilmek için toplu sözleşme mekanizmalarının etkin bir şekilde işletilmesini beklemektedir.

Becayiş ve Tayin Hakkı: Çözülemeyen Sorunlar Yumağı
Ücret eşitsizliğinin yanı sıra, ASHB personelinin yaşadığı bir diğer önemli sorun ise becayiş ve tayin hakkı konusundaki kısıtlamalardır. Farklı illerde görev yapan ve çeşitli nedenlerle yer değiştirmek isteyen işçiler, mevcut kısıtlayıcı maddeler nedeniyle bu taleplerine ulaşamamaktadır.

Bu durum, aile bütünlüğünün sağlanması ve personelin motivasyonu açısından ciddi sorunlara yol açmaktadır. ASHB çalışanları, öncelikle becayiş yapmalarını engelleyen kısıtlayıcı maddelerin kaldırılmasını ve ardından gerekli yasal düzenlemelerle tayin hakkının güvence altına alınmasını beklemektedir.

Mobbing ve Baskı İddiaları: Artık Yeter!
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesinde çalışan ve dezavantajlı gruplara hizmet veren bu fedakar kamu işçileri, uzun yıllardır çeşitli mobbing ve baskılara maruz kaldıklarını dile getirmektedirler. Vardiyalı çalışma sistemine rağmen işverenlerinin her türlü fedakarlığı beklediği bu çalışanlar, basit kanuni haklarını dahi idareleriyle mahkemelik olmadan almak istemektedirler.

Artık ASHB işçileri de hak ettikleri insanca yaşam koşullarına ulaşmak, emeklerinin karşılığını almak ve kurumlarıyla davalı olmak yerine huzurlu bir çalışma ortamına sahip olmak istemektedirler.

ASHB İşçilerinin Seslerine Kulak Verilmeli

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı 17 nolu iş kolunda çalışan bu önemli kamu emekçilerinin yaşadığı ücret eşitsizliği ve diğer sorunlar görmezden gelinmemelidir. Devletin şefkat eli olarak nitelendirilen bu kurumlarda görev yapan personelin motivasyonunu ve refahını artırmak, sunulan hizmetin kalitesi açısından da büyük önem taşımaktadır. Yetkililerin, bu işçilerin haklı taleplerine kulak vererek adil ve kalıcı çözümler üretmesi beklenmektedir. Aksi takdirde, yıllardır özveriyle çalışan bu kesimin yaşadığı mağduriyetler artarak devam edecektir.